Boşanma nedenleri arasında
1.Mali sorunlar
2.İletişim sorunları
3.Bunların getirisi olarak cinsel
problemler
Bu sorunlar eşler arasında cinselliğe
yansıyor. Kavga eden, birbirini anlamayan ve birbirinin var olmasına izin
vermeyen kişiler cinsellik de yaşayamıyorlar
Aile içi ilişkilerin yönetilmesinde yaşanılan
olumsuzluklar cinsel yaşamı etkilerken, cinselliğin sağlıklı yaşanılamaması da
ilişkileri olumsuz etkileyecektir.
Cinsel yaşamın iyi gittiği bir ailede tüm sorunların çözümü oldukça
kolaylaşacaktır.
Cinsellik nedir?
Cinsellik genel olarak cinsel birleşme anlamında alınmaktadır. Oysa
cinsellik; hem biyolojik, hem psikolojik hem de sosyal yönü olan karmaşık bir
bütün. Cinsellik sadece cinsel organları
değil tüm bedeni ve aklı içerir
Kişinin cinselliğe yaklaşımı bireysel tutumlarla belirlendiği kadar en
çok toplumsal kurallar gelenekler, örf, adetler, dini kurallar ahlaki inançlar
çerçevesinde oluşuyor.
Birlikte içilen bir çay, gidilen bir yer, yapılan bir sohbet, çarşıya alışverişe çıkmak, dertleşmek,
anlaşılmak, anlatmak, elinden tutmak, sevgiyle bakmak, aynı şeye gülmek, onunla
olmaktan hoşnut olmak, varlığını istemek umursandığını kabul edildiğini,
değerli olduğunu, takdir edildiğini, sevildiğini hissetmek ve hissettirmek
cinselliktir. Cinselliğin bir standardı ve ideali yoktur. İnsan sayısı kadar
çeşidi vardır. Her insanın kendini hayat arkadaşıyla birlikte bedensel, ruhsal
ve sosyal olarak iyi hissetme standardı farklıdır. İki tarafında kabul ettiği, istediği ve saygı
gösterdiği davranışları sadece onları ilgilendirir. Kadın ve erkek yaradılışları, dünyaya bakış
açıları oldukça farklı. Cinsel yaşamda kadınlar romantizmi, erkekler erotizmi
önemserler.
Karadenizli Temel hayat arkadaşı Fadime’ye “suyu ısıt olursa olur, olmazsa
çay içeriz” der. Muhabbetle içilen bir çay en büyük cinselliktir onlar için.
Cinsellik insanın iki kulağı arasındadır yani beyindedir.
Toplum tarafından doğru bilinen “mit” diye ifade edilen yanlışlar cinsel
hayatta sorunlara neden olmaktadır.
Mit nedir?
Bilimsel bir dayanağı olmayan, kaynağı belirsiz ve eksik yanlış bilgiler
içeren söylemlerdir. Mitlerin yüzlerce yıllık geçmişi olabilir.
Cinsel mitler; cinsel konularda cinsellikle ilgili bazı dayanaksız,
kimin tarafından çıkarıldığı çok belli olmayan, fakat toplum tarafından doğru
kabul edilen eksik, çarpıtılmış bilgiler diyebiliriz.
Mitlerin en çok olduğu alan cinselliktir. Bilgi kirliliği veya yanlış
bilgilenme hatalı düşünme şemalarının oluşmasına yol açıyor, düşünme şemaları
da kaygı cinsel soğukluk gibi sonuçlara yol açıyor. Cinsel işlev bozuklukların temelinde mitlerin
etkisi çok fazla.
Sık rastlanan mitler
nelerdir?
*Erkekler cinsel ilişkiye her zaman
hazır ve isteklidir.
*Erkek de sertleşme kaybı eşini
çekici bulmadığı anlamına gelir
*Erkeğin cinsel performansı ve cinsel
gücün göstergesi sık sık cinsel ilişkide bulunmasıdır
*Sertleşmiş ve büyük penis cinsel
ilişki için şarttır.
*Cinsel eylemi erkek başlatmalıdır.
Erkek aktif olmalıdır.
*Cinsel fanteziler ahlak dışı, sapık
ve sadakatsizliktir.
*Masturbasyon ahlak dışı ve
zararlıdır.
*Kadınlarda orgazm cinsel birleşme
ile sağlanmalıdır.
*Cinselliğin temel amacı orgazm
olmaktır.
*Cinsel birleşme insanı yorar ve
tüketir
*Yaşlıların cinsel ilişkide bulunması
uygun değildir.
*Cinsel birleşme yoksa cinsellik
bitmiştir.
Cinsel mitlerde erkek dünyası hakimdir.
Baskı
yaratan bu yanlış inançlar, psikolojik
temelli cinsel sorunların nedenidir.
Erken boşalma, vajismus ve cinsel isteksizlik gibi sık rastlanan cinsel
sorunlarda mitlerin payı büyüktür.
Cinsel birleşmeyi mutlu bir cinsel hayat için olamazsa olmaz olarak
algılamak en büyük mutsuzluk nedenidir.
Bu durumun abartılmasında mitler kadar, paranın ve kazancın temel alındığı rant
sisteminin payı da oldukça fazladır. Doğru bilinen yanlışları düzeltip toplumu
aydınlatmaktansa o yanlış inançların yarattığı talepleri kullananlar işi
tamamen ticarete dökmektedirler.
Bu sektörde milyarlarca dolarlık talep oluşmuştur. Güçlendiren haplar,
aletler…vb mutluluk felsefesini mitler sayesinde yanlış tanımlayanların
ceplerini yakmaktadır. Bilmemek ayıp değildir. Doğrusu okumak, sormak ve
araştırmaktır.