Kendimizi iyi hissetmek için
Alış veriş çılgınlığı, sürekli kampanyalar,
anneler, babalar, sevgililer, öğretmenler…vb günleri…
Sistemin özü,
tüketmek üzerine; satın aldığımız an kendimizi iyi hissediyoruz. “İyi hissetme
anının” süresi, aldığımız ürünün fiyatıyla doğru orantılı. Aldığımız otomobilse
o an; birkaç ay, cep telefonuysa birkaç gün, gömlekse birkaç saat olabilir. O
anı hep yaşama isteği derinden bilinçaltına kazınmakta. …Tıpkı sigara
tiryakilerinin çok iyi bildiği o kısır döngünün içinden kurtulamamak gibi
Nikotin çekilmesi
İdam mahkumunun son arzusu, “Bi
sigara yakmak” olur. Kaza geçirmiş şok yaşayana “Yak bi tane” uzatılır. Yakınını kaybetmişe “Yak bi tane” denilir.
Atanacaklar arasında ismi çıkmış sevinçten göklere uçuyor” yak bi tane”. Oo bu kahve ile keyif verir, “Yak bi tane”.
Zor problemi çözmeye çalışıyor “yak bi tane.” Canım sıkılıyor “Yak bi tane”
Can sıkıntısı/Konsantrasyon,
Stres/Rahatlama; zıt duygular.
Hangi sihirli uyuşturucu madde, yirmi dakika önce oluşturduğu etkiyi
birden bire tam tersine çevirebilir.
Aslında sigara yukarıda belirtildiği gibi; ne konsantrasyonu arttırır,
ne rahatlatır, ne can sıkıntısını alır ne de zevk verir. BU BİR YANILSAMADIR,
KANDIRMACA VE BEYİNLERİN YIKANMASIDIR, ÖZELLİKLE OLUŞTURULMUŞ YANLIŞ
İNANÇLARDIR. Yıllarca izlediğimiz
filmlerle, okuduğumuz roman ve dergilerle bu şartlanmayı sağladılar.
Her söndürülen sigaradan sonra, vücut nikotinden temizlenmeye başlar. Bir
saat sonra kandaki nikotin seviyesi1/4 oranına düşer. Kanımızda ki nikotin
seviyesinin azalması, nikotin çekilmesidir. Nikotin çekilmesi anında yaşanan
fizyolojik sıkıntılar stres nedenidir. İçilen sigara; nikotin çekilmesinin
rahatsızlığını giderirken, kendimizi iyi hissederiz. Stres nedeni olan sigara;
aynı zamanda stres giderici, Soruna neden olanı, sorun çözücü olarak
algılamamamız kısır döngü nedeni. Kendimizi iyi hissetmemiz için çok tüketmek, tüketirken
de tükenmek.
SANAL REKLAM
İnsanın gözü saniyenin onda biri süreyle
görebildiği cisimleri algılayabilmektedir. Bu süre yirmide bire düşürülürse
hiçbir şey göremediğimizi zannederiz, ancak o gösterilenin görüntüleri,
bilinçaltında yer edinir. “Sanal reklam” dedikleri budur. Sanal reklam yoluyla,
TV’lerin en fazla seyredildiği anlarda bilinçaltına işlenilen ürünleri tüketme
isteğimizin kamçılandığı test edilmiştir. Sanal reklamlar ve reklamlar aracılığıyla
bilinçaltında oluşturulan tüketme arzusu giderildikçe, iyi hissederiz
kendimizi.
Ayna nöronlar
İnsanlarda hayran
olduklarını taklit etme, onlar gibi olma ve onların tükettiklerini tüketme
eğilimi vardır. Beynimizde 100 milyar civarında nöron denilen sinir hücreleri
vardır. Maymunlar üzerinde yapılan
deneyde, maymun elma yeme anında aldığı zevkten dolayı beyninde uyarılan
bölgeler; kendisi elma yemediği anda, bir başka maymunun elma yemesini
seyrettiği zaman yine aynı bölgelerin sanki elma yemiş gibi uyarıldığı tespit
edilmiştir. Bu duruma ayna nöronlar neden olur. Bir şeyi yaparken
hissettiklerimizin aynısını, seyrederken de hissetmemizi sağlayan ayna
nöronlardır. Porno filmlere talep ayna nöronlar sayesindedir. Sempati grafiği oldukça yüksek kişilerin
yedikleri, içtikleri ve tükettiklerini tüketme isteği, reklamcılar için çok
büyük bir kıymettir. O kişilerin tükettiği tüm markaları tüketme isteğini
oluşturan ayna nöronlarımız sağ olsun. Popüler ve hayran olduklarımızın
tükettiklerini tüketerek onlar gibi olmaktan dolayı iyi hissederiz
kendimizi.
Tüketime programlanmak
Çok güldüğümüz bu kadarda saçmalık olamaz
dediğimiz kıyafet moda olunca, hele de o popüler ve sevilen insanlar giyince,
otomatik pilot misali o garip gelen kıyafetleri yana yakıla alıyoruz. Onlara
benzemenin “güzelliğini” yaşıyoruz.
Zavallı
bizler zannediyoruz ki kendi hayatımızın direksiyonu elimizde. İstediğimiz yere
direksiyon kırıyoruz, istediğimizde duruyoruz. Beyin kullanma kılavuzunu bizden
iyi bilenler, deyim yerindeyse fabrika ayarlarımızla oynayarak, daha çok
tükettiğimiz takdirde kendimizi “çok iyi hissedeceğimizi” programlıyorlar. Sistem
kendi çarklarına uygun formatlarda insan oluşturmaktadır. Bizler ne yaparsak,
neyi daha çok tüketirsek daha mutlu olacağız. Daha çok satın alabilmek için; icabında
limonda satarız, eve iş götürürüz, fazla mesai yaparız. Çağdaş köle oluruz
yani.
İşin özeti;
Sistem
Programı;“Kendini iyi hissetmen için çok tüket, tüketmek için de daha çok
çalış” üzerinedir. Bu sistem bizim
aklımıza eski devirlerde gemilerde çalıştırılan kürek mahkumlarını getirir.
Hakkı Güleç
0 Yorum:
Yorum Gönder
Kaydol: Kayıt Yorumları [Atom]
<< Ana Sayfa