İletişim biçimlerinde İLİŞKİ DÜZENLEYİCİ olarak iki temel yaklaşım olabilir
İletişim biçimlerinde İLİŞKİ DÜZENLEYİCİ olarak iki temel yaklaşım olabilir
1)Değerlerin önemsendiği zeminde, ilişki düzenleyicisi olarak dayağın, korkunun baskının yeri olamaz. Değerlerin önemsendiği zeminlerde empati, saygı, sevgi, ve içten davranma vardır. İnsanların cinsiyeti, gücü, statüsü kimliği değil, insan olması temel alınır. Demokratiktir. İnsanlar sınır ve sorumluluklarının bilincindedirler. Egolar devre dışıdır.
2)Korku kültürünün egemen olduğu yapıda ise; dayak disiplin aracıdır. İnsanlar arasında iletişim biçimlerinde dayak devrededir. Dayak meşrudur olması gerekir. Korku kültüründe her şey şekli olmaya başlar. Otoriteye tabi olma vardır. Biat Kültürü egemendir. İnsanlar uzun vadeli hedefe yönelik stratejik planlar yerine, her hangi bir stratejiye hizmet etmeyen günü birlik taktik yaklaşımlar sergilerler. Davranışlar günü birlik olunca şartlar değiştikçe dün söylediğini bugün inkar etmeler, yalanlar ayak oyunları kompaslar hileler şark tipi kurnazlıklar ikili oynamalar başlar İnançlar dahil tüm değerler araç olmaya başlar. Etrafta dost kalmaz. İşin özü kaybolur şekli şeyler ön plana çıkmaya başlar.
Korku kültüründe şiddet şiddeti doğurur. Şiddete başvuranların kişilik bozuklukları, duygu kontrol sorunları ve rol model aldıkları anne baba ve liderleri vardır. Şiddete maruz kalanın gücü ele geçirdikçe şiddet uyguladığı bundan da tıpkı uyuşturucu gibi haz aldığı tespit edilmiş. Güçlünün güçsüzü ezdiği yapının yetiştirdiği insanlar için güce sahip olmak en önemli hedef olamaya başlar. Onlar güçsüzden nefret ettikleri kadar güce sahip olana taparlar. Kadın çocuk yaşlı fakir zayıf, korumasız hayvanlar ve tabiat tahrip edilmeyi ezilmeyi hak ederler. Dayanışmanın yerini rekabet alır. Kardeşliğin barışın yerini düşmanlık savaş alır. Birleşmenin yerini ayrışma alır. Demokrasinin yerini otoriter yapı alır.
Kültürel olduğu kadar psikolojik bozulmalar gözlemlenir....HG
Korku kültüründe şiddet şiddeti doğurur. Şiddete başvuranların kişilik bozuklukları, duygu kontrol sorunları ve rol model aldıkları anne baba ve liderleri vardır. Şiddete maruz kalanın gücü ele geçirdikçe şiddet uyguladığı bundan da tıpkı uyuşturucu gibi haz aldığı tespit edilmiş. Güçlünün güçsüzü ezdiği yapının yetiştirdiği insanlar için güce sahip olmak en önemli hedef olamaya başlar. Onlar güçsüzden nefret ettikleri kadar güce sahip olana taparlar. Kadın çocuk yaşlı fakir zayıf, korumasız hayvanlar ve tabiat tahrip edilmeyi ezilmeyi hak ederler. Dayanışmanın yerini rekabet alır. Kardeşliğin barışın yerini düşmanlık savaş alır. Birleşmenin yerini ayrışma alır. Demokrasinin yerini otoriter yapı alır.
Kültürel olduğu kadar psikolojik bozulmalar gözlemlenir....HG
1)Değerlerin önemsendiği zeminde, ilişki düzenleyicisi olarak dayağın, korkunun baskının yeri olamaz. Değerlerin önemsendiği zeminlerde empati, saygı, sevgi, ve içten davranma vardır. İnsanların cinsiyeti, gücü, statüsü kimliği değil, insan olması temel alınır. Demokratiktir. İnsanlar sınır ve sorumluluklarının bilincindedirler. Egolar devre dışıdır.
2)Korku kültürünün egemen olduğu yapıda ise; dayak disiplin aracıdır. İnsanlar arasında iletişim biçimlerinde dayak devrededir. Dayak meşrudur olması gerekir. Korku kültüründe her şey şekli olmaya başlar. Otoriteye tabi olma vardır. Biat Kültürü egemendir. İnsanlar uzun vadeli hedefe yönelik stratejik planlar yerine, her hangi bir stratejiye hizmet etmeyen günü birlik taktik yaklaşımlar sergilerler. Davranışlar günü birlik olunca şartlar değiştikçe dün söylediğini bugün inkar etmeler, yalanlar ayak oyunları kompaslar hileler şark tipi kurnazlıklar ikili oynamalar başlar İnançlar dahil tüm değerler araç olmaya başlar. Etrafta dost kalmaz. İşin özü kaybolur şekli şeyler ön plana çıkmaya başlar.
Korku kültüründe şiddet şiddeti doğurur. Şiddete başvuranların kişilik bozuklukları, duygu kontrol sorunları ve rol model aldıkları anne baba ve liderleri vardır. Şiddete maruz kalanın gücü ele geçirdikçe şiddet uyguladığı bundan da tıpkı uyuşturucu gibi haz aldığı tespit edilmiş. Güçlünün güçsüzü ezdiği yapının yetiştirdiği insanlar için güce sahip olmak en önemli hedef olamaya başlar. Onlar güçsüzden nefret ettikleri kadar güce sahip olana taparlar. Kadın çocuk yaşlı fakir zayıf, korumasız hayvanlar ve tabiat tahrip edilmeyi ezilmeyi hak ederler. Dayanışmanın yerini rekabet alır. Kardeşliğin barışın yerini düşmanlık savaş alır. Birleşmenin yerini ayrışma alır. Demokrasinin yerini otoriter yapı alır.
Kültürel olduğu kadar psikolojik bozulmalar gözlemlenir....HG
Korku kültüründe şiddet şiddeti doğurur. Şiddete başvuranların kişilik bozuklukları, duygu kontrol sorunları ve rol model aldıkları anne baba ve liderleri vardır. Şiddete maruz kalanın gücü ele geçirdikçe şiddet uyguladığı bundan da tıpkı uyuşturucu gibi haz aldığı tespit edilmiş. Güçlünün güçsüzü ezdiği yapının yetiştirdiği insanlar için güce sahip olmak en önemli hedef olamaya başlar. Onlar güçsüzden nefret ettikleri kadar güce sahip olana taparlar. Kadın çocuk yaşlı fakir zayıf, korumasız hayvanlar ve tabiat tahrip edilmeyi ezilmeyi hak ederler. Dayanışmanın yerini rekabet alır. Kardeşliğin barışın yerini düşmanlık savaş alır. Birleşmenin yerini ayrışma alır. Demokrasinin yerini otoriter yapı alır.
Kültürel olduğu kadar psikolojik bozulmalar gözlemlenir....HG
0 Yorum:
Yorum Gönder
Kaydol: Kayıt Yorumları [Atom]
<< Ana Sayfa