Çözüm odaklı yaklaşım
Çözüm Odaklı Danışman
Yaklaşımı (ÇODY)’yi geliştiren De Shazer’in (1985) çalışmasına
dayanmaktadır. De Shazer problemden
ziyade, çözümlere odaklanmayı öne çıkardı. Danışanları geleneksel modellere
göre daha hızlı iyileştiler. Bu yaklaşımda danışanın potansiyellerinin farkına
varması, çözümde etkili olacaktır. Danışanların geçmiş başarılarının ve güçlü
olduğu alanların altı çizilir. Özgüven sağlama ve yeni başarılarda güçlü
yönlerden faydalanılır.
Geleneksel
danışmanlık metotlarında genelde bir problem konuşması geçer ve bu konuşma
kişiyi üzebilir, kişi geçmişe gitmekten rahatsız olabilir, geçmişte yaşadığı
travmaları, problemleri ifade ederken sıkıntı çekebilir. Problem konuşması
yapmak problemlerin olumsuz etkilerinin daha da artmasına neden olabilmekte ve
süreç oldukça uzamaktadır.
ÇODY’de
Danışan, kişinin problem çözme yeteneklerine odaklanır ve kişinin içinde
bulunduğu problemi çözmekte kullanır.
Neden Çözüm odaklı yaklaşım?
Sanat,
edebiyat, antropoloji, politika gibi bilim dalında olduğu gibi psikoloji
biliminde de etkisini gösteren, modernizm sonrası anlamına gelen post modernizm
akımının bir yaklaşımı olan ÇODY’a göre insanlar birer makine değildir,
insanlar farklı ve tektir. Bir davranışın altında yatan birçok neden olabilir.
Nedenlere odaklanarak kişinin problemine çözüm aramak gerekli değildir. Çünkü
benzer nedenler her kişi için farklı problemlere yol açabilir.
Çody ve öğretmenlerimiz
Yıllarca
özel eğitim kurumları rehberlik servislerinde danışmanlık yaptım. Veli görüşmeleri,
öğrenci takibi, idare ve öğretmenlerle olan danışmanlık hizmetleri, rehberlik
servisinin faaliyetleridir. Öğretmenler, veliler, rehberlik hizmetini yürütmeye
çalışan danışmandan çok şey beklerler. Psikolojik Danışmanın sihirli bir
değneğinin olmadığını göremezler. Çok sorunlu az sayıda öğrenci, danışmanın
kısıtlı zamanı tükettiğinden, diğer öğrencilere selam verecek zaman bulamaz. Tansiyonun
düşürülmeye alışıldığı bir süreç yaşanır. Kimse halinden memnun değildir.
Şartları
değiştirme şansımız hiç olmadığına göre;
Mevcut şartlara rağmen çözüm nasıl sağlanır?
Öğrencilerin
yetersizlikleri yerine, güçlü yanlarına odaklanıldığı, sadece birkaç görüşmede
öğrencilerin problemlerinin azaldığı gözlenmiştir. Görüşme sürecinde danışman, öğrencinin neleri
yapabildiğine odaklanır. Bu durumdan övgü ile bahseder. ÖĞRENCİ KENDİSİNİN
UZMANIDIR. Öğrencinin kendi potansiyelinin farkına varması, özgüveninin artması
kendisine engel olan yanlış inançlarını aşmasında yardımcı olur.
Herkes gibi
öğrencilerde, ilk başlarda kendileri için işe yarayan, yaşadıkları sorunda
kaynaklık edecek iyi olan şeyleri göremezler. Bardağın boş tarafına,
problemlere ve geçmişe odaklanmışlardır.
Geçmişe ve probleme yönelik, neden, niçin sorularının yarattığı çözümsüzlük
batağındadırlar. İnsanlar her zaman problemlerinin olduğuna ve hiçbir zaman
amaçlarına ulaşamadıklarını düşünme eğilimindedirler. Bu yargılar hiçbir zaman
%100 doğru değildir. Öğrenci her zaman başarısız, disiplinsiz değildir. Onun mutlaka başarılı ve disiplinli olduğu alanlar
vardır. Soruna neden olan bakış açısıyla, sorun çözülemez. Dikkatimiz
öğrencinin problemli alanlarından, olumlu olduğu alanlara yöneltilir. Özgüven,
rahatlama onun farkındalığını arttırır. Gelecekte neler olabilir ve nasıl
olabilire yönelik, daha sağlıklı yaklaşımları üretebilen öğrenci olumlu
değişmelerle tanışmaya başlar.
Çözüm odaklı varsayımlar
1) Varsayım,
başarılara odaklandığımızda faydalı değişimlerinde ardından geleceğidir.
“Problemleri konuşmak” yerine “Çözümleri konuşmak” süreci kolay, zevkli ve
verimli hale getirir. Örneğin, kekemelik sorunu yaşayanlara konuşmalarında
kekemenin olmadığı bölümlerden oluşturulan film gösterilmesiyle, kekelemenin
anlamlı ölçüde azaldığı gözlendi. Basket atışlarında isabet sorunu yaşayan
sporcuya, isabetli atışlarından oluşturulmuş film izlettirilmesi ve mükemmel
atışlar yaptığının hayal etmesinin istenmesi, odağına sadece doğru atışları
alması, oldukça olumlu sonuç vermiştir.
2)Varsayım,
problem yaşayanlar, problem yaşanmadığı anları görmekte başarısızdırlar.
Danışanlar, çözüm getirmeye yardımcı olacak problemin yaşanmadığı, yeterli ve
verimli olunan o anları ortaya çıkmasını sağlamaya çalışırlar. “Neyi iyi
yaparsın?” En yetenekli olduğun alanlar nelerdir?” vb sorulara verilen
cevaplarda ipuçları bulunur.
3)Varsayım,
olumlu küçük değişikliklerin büyüyerek büyük değişikliklerle yol açtığıdır.
4)Varsayım,
bütün danışanların kendi sorunlarını çözebilecek potansiyele sahip olduğudur. Danışanlar
yetersizlikler ve şikayet konusu olunan yerler yerine, güçlü yanların altı
çizilerek bunları nasıl kullanacağının farkına vardığında, değişim oldukça
hızlı olacaktır.
Özet olarak
Problem analizinden
kaçının. Problemlerin nedenine değil, Çözüme odaklanın. Danışanın kendi
potansiyelinin açığa çıkarılması, size olan bağımlılığını azaltacaktır. Geçmişe
değil şimdi ve geleceğe odaklanın. Kendi yetersizliklerine olan inançları,
yerine eylemlere odaklanın.
Hakkı Güleç Gürses Gzetesi
Mudanya
0 Yorum:
Yorum Gönder
Kaydol: Kayıt Yorumları [Atom]
<< Ana Sayfa