1 Şubat 2013 Cuma

Stres yönetimi


      Yağmurlu havalarda su birikintilerini yayalara sıçratan sürücüler,  toplantı halinde veya okuma salonlarındayken çalan cep telefonlarına yüksek sesle cevap veren ve konuşmaya devam edenler, her konuda her şeyi bilen sürekli konuşan dinleme özürlü kişilerle ”muhabbet” etmek.  Siyasi takıntılılardan, ezberinde olan on civarında ki cümleleri her yanına gittiğinde tekrar dinlemek. Aynı fıkrayı ilk defa anlatıyormuş heyecanıyla her gün anlatan kişiye rastlamak. Çok az bilgi sahibi olduğu konuda çok fazla fikir üretenleri dinlemek. Yaya geçidinde önceliğin yayalara ait olduğundan bi haber sürücülerin hız kesmeden, yayaları zora sokması…  tüm benzerleri öfke duygusu yaşatabilir.
Stres nedir?
   Aşık olmak, ev almak, otomobil almak, yeni komşular edinmek, sorumluluk almak, ayrılık yaşamak, yeni işe girmek, işini kaybetmek, piyangodan para çıkması, para kaybetmek, evlenmek, boşanmak  gibi bizde; öfke, sevinç, korku, üzüntü, tiksinti, hoşlanma duyguları yaratan tüm olaylar stres nedenidir.
 Çince de stres kelimesi, tehlike ve fırsat anlamlarını içerir. Yaşanılan problemler çözümlerini de barındırırlar. Stres anında açığa çıkan enerjiyi yıkıcı veya yapıcı olarak kullanabiliriz. Hakkımızın, statümüzün kaybedilmesi anında oluşan öfke, haklarımızın korunmasını sağlar. Kayıplarımız üzüntü yaşamamıza neden olur. Öfkenin duygusunun bastırılması hak kaybına sebep olabilir. Üzüntü duygusunun olamaması, hiç üzülmemek insanları yaşamlarının geleceği konusunda kayıtsız kalmalarına neden olabilir. 
   İnsanların olaylar karşısında, saniyenden daha az bir sürede duyguları oluşur.  Milyonlarca yıldır genetiğimizde olan ve korunma içgüdüsüne ait stres anında  “saldır, kaç” için gerekli adrenalin, kortizon salgılanır. Karaciğerimiz kaslara ani enerji akımını sağlamak için glikoz salgılar. Tansiyon artar. Etrafı daha iyi görebilmek için göz bebekleri büyür. Ağız kurur. İskelet kaslarımıza ait damarlarda genişleme, sindirim sistemine ait damarlarda daralma olur. Harekete hazırlık boyun ve omuz kasları gerilir. Kan pıhtılaşmasını dağlayan, mikroba karşı güçlendiren ve acıların hissedilmesini önleyen salgılar artar. Tüm bu kimyasal değişmeler korku, öfke anında oluşur.  Bu duyguların sürekliliği ve iyi yönetilmemesi bir  çok bedensel ve ruhsal sorunlara neden olur.
Ruhsal belirtiler: suçluluk duygusu, diğer insanlara düşmanlık besleme, yönünüzün kaybolması, affetmeyip kin duyma, hayattan zevk alamama,içinde bir boşluk hissetme…
Sosyal belirtiler: Diğer insanlardan soyutlanmak, acı duyma ve gücenme, bencil olma,yalnızlık, geriye çekilme, toleranslı olamama, iletişim sorunları yaşamak…
Duygusal belirtiler: Duyguların sık değişmesi, huzursuzluk,  depresyon, üzüntü, soğukluk, kabus görme, sakinleşememe, ümitsizlik duygusu, ağlama ve gülme krizleri, hastalık hastası olma…
Zihinsel belirtiler: Hafıza kaybı, konsantrasyon zorluğu, kararsızlık, can sıkıntısı, olumsuz konuşma, karamsarlık, fobiler, intihar düşünceleri, …


Fiziksel belirtiler:Kalp çarpıntısı, tansiyon yüksekliği, kabızlık, kulak çınlaması, titreme, sırt ağrısı, göğüs ağrısı, kas spazmı, elerlin ayakların buz kesmesi, deri hastalıkları, kronik yorgunluk, uykusuzluk, baş ağrıları, parmaklarda hissizlik….
Hayatımızı satranç oyunu gibi yaşamak…
  Dünyayı, insanları ve sistemleri yargılamadan, sorgulamadan ve değiştirmeye çalışmadan sadece süreci yönetmeye çalışmalıyız.  Üstlendiğimiz sorumlulukları ve mücadelelerimizi hayatımızın bir parçası olarak kabul edip, yaşanılan güçlükleri kendi bedenimize yansıtmadan tıpkı bir satranç oynar gibi yaşamalıyız.  Bırakın hayatı bir satranç gibi algılamayı, bir satrancı bile ölüm kalım meselesi, onur meselesi yapanlar, oyuna gereğinden çok fazla anlam yükleyenler yukarda saydığımız belirtilere yabancı olmayacaklardır.
Stresle başa çıkabiliriz
Diyafram nefesi
      Dik oturun. Omuzlarınızı ve kollarınızı gevşetin. Ellerinizi göbeğinizin üstünde kavuşturun Bütün dikkatinizi göbeğinizde toplayın. Önce tüm nefesinizi boşaltın. Elinizi karnınıza hafifçe bastırabilirsiniz. Derin nefes almaya başlayın ve mümkün olduğu kadar midenizi genişletin. Alma süresi 5e kadar say, tutma süresi 5, verme süresi 10a kadar say
Egzersiz, yürüyüş ve diyafram nefesi: Mutluluk hormonu dediğimiz Seratonin ve Endorfin salgılanmasına neden olacaktır. 
   Affedin yükten kurtulun: Kin duyguları sizde öfke oluşturacaktır. Öfke ise en büyük stres kaynağıdır. Hiç kimseyi değiştirmeniz mümkün değil.  Haklı olmaktansa mutlu olmayı seçin. Kin duyduğunuz kişiyi değil, kendinizi cezalandırarak yaşamınızın kalitesini bozuyorsunuz. Affetmek iyi insanların en büyük silahıdır.
Gün boyu aklımıza gelen düşünce sayısı elli bin ve bunun %60’ı olumsuzdur.  “Keşke” ve “Eğer”li  cümleler, olumsuz düşüncelerden kurtulabilmek ve anı yaşayabilmek için; etrafımızda gördüğümüz, duyduğumuz ve hissettiğimiz şeyleri fark etmeli, dikkat etmeli ve yargısız bakabilmeliyiz
         

0 Yorum:

Yorum Gönder

Kaydol: Kayıt Yorumları [Atom]

<< Ana Sayfa