İletişimsizlik
Yapılan araştırmalar iletişimin insan
sağlığı üzerinde etkisinin olduğunu göstermektedir. İnsanların birbirleriyle
konuşamaması, dinlenilmemesi ve anlayamaması sadece bir iletişim sorunu değil, sağlığımızı
da etkilemektedir. İnsan “biyopsikososyal” bir varlıktır. Sağlıklı insan
bedensel, ruhsal ve sosyal anlamda kendini iyi hissedendir. Üç boyutundan
birinde yaşanan olumsuzluk diğer iki boyutu olumsuz etkiler. ABD’de Boston üniversitesinde yapılan bir
çalışma eşlerin birbirleriyle iletişim kuramaması, sorunlarını içlerine atması
onların ölüm risklerini 4 kat arttırdığını göstermiştir. Kardiyoloji uzmanı
Metin Okuyucu tarafından yapılan “Kalp Hastalıkları, Ölümler ve Evlilik” adını
taşıyan bir araştırmada, eşleriyle sorunlarını tartışmayanların ölüm
risklerinin arttığı ortaya
çıkarılmıştır. Bu araştırmaya yaşları 18-78 arasında 2Bin erkek ve kadın
katılıyor. Araştırmada ortaya çıkan gerçek; “Eğer kadın evine iş sorunlarını
taşıyor ve anlatıyorsa, erkeğin kalp hastalığına yakalanma riski 2 kat artıyor.
Buna karşın kadın sorunlarını eşiyle tartışmıyor ve içine atıyorsa herhangi bir
sebeple ölüm riski 4 kat artıyor”
Tecrit halinin ölümcül bir risk faktörü,
yakınlık bağlarının ise şifa kaynağı olma gücü, kemik iliği nakli geçirmiş yüz
kişiyle yapılan bir araştırmayla gözler önüne serilmiştir. Eş aile veya
arkadaşlarından kuvvetli bir destek aldığını hisseden hastaların % 54 ü
nakilden iki yıl sonra yaşamaya devam etmişlerdir. Bu tür desteğe çok az sahip
olan hastaların ancak %20 si hayatta kalabilmiştir. Üniversite yurdun da kalan
oda arkadaşları üzerinde yapılan bir araştırmada, gençler birbirlerinden ne
kadar hoşlanmıyorlarsa, o kadar fazla soğuk algınlığı ve gribe yakalanmaya
yatkın oldukları ortaya çıkmıştır. Yaşanılan kötü şeylerin paylaşılması olumsuz
duyguları azaltırken, olumluların paylaşılması ise olumlu duyguları daha da
armasına neden olur. Yakınını kaybeden kişiye yapılan bir taziye ziyareti onun
acısını azaltır ve hayata bağlarken, düğün, nişan ve mezuniyet gibi güzel günlerin
de insanların yanında olmak, sevincine ortak olmak, onların mutluluklarını daha
da arttırır. İletişime ek olarak insanların iç dünyalarını ortaya koyan
şiirler, resimler ve yazılar onları rahatlatır.
İnsanın kendiyle yaptığı iletişim onun için terapi niteliğindedir.
Olumlu ve ya olumsuz duygularını bir mektuba dökmesi, terapi olarak
uygulanmaktadır. İnsanın bazen sorun yaşadığı kişiyle hiç konuşamasa da “çift
sandalye tekniği” olarak tabir edilen bir sistemle o kişiyi karşısında oturuyor
kabul edip iletişime geçmesi ve konuda bir uzmandan yardım alması onun
“tamamlanmamış işler” veya “bitirilmemiş işler” durumunu tedavi etmeye yönelik bir
uygulamadır. Kişi yaşadığı acı olayları oynayarak rahatlayabiliyor. Duyguların dile getirilmesi insanı rahatlatır.
İçe atılanlar ise bitirilmemiş işler olarak kalırlar. Yaşanan birçok ruhsal
rahatsızlıkların temelinde bitirilmemiş işlerden dolayı acı vermeye devam eden
konular vardır. İletişimsizliğin yarattığı sorunlar veya iletişimin
iyileştirici gücü kendini hep gösterir. İnsanlara anlatılmak istenilen olaylar
için iki ayrı üslup kullanılabilinir. Birinde olumlu yaklaşım, faydalar ve
güzel sözler söylenirken, ötekisinde
zararlar, kötü ve yıkıcı cümleler kullanılabilinir. İkisi de aynı konuyu farklı cümlelerle
anlatsa da karşılıkları ise; olumlu dilde yapıcı, enerji ve coşku veren,
rahatlatan öz güven arttıran hayata bağlarken,
diğeri tam tersi etkide bulunmaktadır. Hakkı Güleç
0 Yorum:
Yorum Gönder
Kaydol: Kayıt Yorumları [Atom]
<< Ana Sayfa